BTS - Trivia 承 : Love Türkçe Çevirisi
Is this love
Aşk mı bu
Is this love
Aşk mı bu
Sometimes I know
Bazen biliyorum
Sometimes I don't
Bazen bilmiyorum
이 다음 가사 음
Sıradaki satıra
뭐라고 쓸까 음
Ne yazmalıyım
너무 많은 말이 날 돌지만
Çok fazla sözcük etrafımda dönüyor
내 마음 같은 게 하나 없어
Ama hiçbiri nasıl hissettiğimi açıklayamaz
그냥 느껴져
Hissediyorum işte
해가 뜨고 나면 꼭 달이 뜨듯이
Güneş doğarkenki ay gibi
손톱이 자라듯, 겨울이 오면
Tırnakların uzaması gibi
나무들이 한 올 한 올 옷을 벗듯이
Ağaçların yılda bir kez yapraklarını dökmesi gibi
넌 나의 기억을 추억으로 바꿀 사람
Sen benim hafızama anıları yerleştiren tek kişisin
사람을 사랑으로 만들 사람
İnsanı aşk yapan kişi
널 알기 전
Seni tanımadan önce
내 심장은 온통 직선뿐이던 거야
Dümdüz çizgilerden oluşuyordum (사람- insan, ㅁ'i kastediyor) sadece insandım*
난 그냥 사람, 사람, 사람
Ben sadece insanım, insan, insan
넌 나의 모든 모서릴 잠식
Sen sivri kenarlarımı törpülüyorsun
나를 사랑, 사랑, 사랑
Beni aşkla, aşk, aşk
으로 만들어 만들어
Aşkla dolduruyorsun
우린 사람, 사람, 사람
Biz insanız, insan, insan
저 무수히 많은 직선들 속
O sayısız düz çizgilerimizle (ㅁ)
내 사랑, 사랑, 사랑
Benim aşkım, aşkım, aşkım
그 위에 살짝 앉음 하트가 돼
Onların üstüne hafifçe dokunup bir kalp oluşturuyor (ㅇ)
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
(If it's love, I will love you)
(Eğer bu aşksa, seni seveceğim)
You make I to an O
İnsanı aşka çeviriyorsun (ㅁ->ㅇ)
I to an O
İnsanı aşka
너 땜에 알았어
Senin sayende anladım
왜 사람과 사랑이 비슷한 소리가 나는지
Neden insanlar aşka benziyor (사람 (saram) - insan 사랑 (sarang) - aşk)
You make live to a love
Yaşamı aşka çeviriyorsun (i -> o)
Live to a love
Yaşamı aşka
너 땜에 알았어
Senin sayende anladım
왜 사람이 사랑을 하며 살아가야 하는지
İnsanların neden yaşamı sevdiğini
I와 U의 거린 멀지만
I'dan U'ya uzun bir yol varken (benden sana)
F*** JKLMNOPQRST
S.ktir JKLMNOPQRST (iyi hissetmiyorum)
“
— BTS
모든 글잘 건너 내가 네게 닿았지
Tüm harfleri aştım ve sana ulaştım
봐 내와 네도 똑같은 소리가 나잖아
Bak sen de aynısın
그렇다고 내가 넌 아니지만
Ama ben sen değilim
너의 책장의 일부가 되고파
Senin kitaplığının bir parçası olmak istiyorum
너의 소설에 난 참견하고파
Senin romanının bir parçası olmak istiyorum
연인으로
Aşkla
난 그냥 사람, 사람, 사람
Ben sadece insanım, insan, insan
넌 나의 모든 모서릴 잠식
Aşk mı bu
Is this love
Aşk mı bu
Sometimes I know
Bazen biliyorum
Sometimes I don't
Bazen bilmiyorum
이 다음 가사 음
Sıradaki satıra
뭐라고 쓸까 음
Ne yazmalıyım
너무 많은 말이 날 돌지만
Çok fazla sözcük etrafımda dönüyor
내 마음 같은 게 하나 없어
Ama hiçbiri nasıl hissettiğimi açıklayamaz
그냥 느껴져
Hissediyorum işte
해가 뜨고 나면 꼭 달이 뜨듯이
Güneş doğarkenki ay gibi
손톱이 자라듯, 겨울이 오면
Tırnakların uzaması gibi
나무들이 한 올 한 올 옷을 벗듯이
Ağaçların yılda bir kez yapraklarını dökmesi gibi
넌 나의 기억을 추억으로 바꿀 사람
Sen benim hafızama anıları yerleştiren tek kişisin
사람을 사랑으로 만들 사람
İnsanı aşk yapan kişi
널 알기 전
Seni tanımadan önce
내 심장은 온통 직선뿐이던 거야
Dümdüz çizgilerden oluşuyordum (사람- insan, ㅁ'i kastediyor) sadece insandım*
난 그냥 사람, 사람, 사람
Ben sadece insanım, insan, insan
넌 나의 모든 모서릴 잠식
Sen sivri kenarlarımı törpülüyorsun
나를 사랑, 사랑, 사랑
Beni aşkla, aşk, aşk
으로 만들어 만들어
Aşkla dolduruyorsun
우린 사람, 사람, 사람
Biz insanız, insan, insan
저 무수히 많은 직선들 속
O sayısız düz çizgilerimizle (ㅁ)
내 사랑, 사랑, 사랑
Benim aşkım, aşkım, aşkım
그 위에 살짝 앉음 하트가 돼
Onların üstüne hafifçe dokunup bir kalp oluşturuyor (ㅇ)
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
(If it's love, I will love you)
(Eğer bu aşksa, seni seveceğim)
You make I to an O
İnsanı aşka çeviriyorsun (ㅁ->ㅇ)
I to an O
İnsanı aşka
너 땜에 알았어
Senin sayende anladım
왜 사람과 사랑이 비슷한 소리가 나는지
Neden insanlar aşka benziyor (사람 (saram) - insan 사랑 (sarang) - aşk)
You make live to a love
Yaşamı aşka çeviriyorsun (i -> o)
Live to a love
Yaşamı aşka
너 땜에 알았어
Senin sayende anladım
왜 사람이 사랑을 하며 살아가야 하는지
İnsanların neden yaşamı sevdiğini
I와 U의 거린 멀지만
I'dan U'ya uzun bir yol varken (benden sana)
F*** JKLMNOPQRST
S.ktir JKLMNOPQRST (iyi hissetmiyorum)
“
— BTS
모든 글잘 건너 내가 네게 닿았지
Tüm harfleri aştım ve sana ulaştım
봐 내와 네도 똑같은 소리가 나잖아
Bak sen de aynısın
그렇다고 내가 넌 아니지만
Ama ben sen değilim
너의 책장의 일부가 되고파
Senin kitaplığının bir parçası olmak istiyorum
너의 소설에 난 참견하고파
Senin romanının bir parçası olmak istiyorum
연인으로
Aşkla
난 그냥 사람, 사람, 사람
Ben sadece insanım, insan, insan
넌 나의 모든 모서릴 잠식
Sen sivri kenarlarımı törpülüyorsun
나를 사랑, 사랑, 사랑
Beni aşkla, aşk, aşk
으로 만들어 만들어
Aşkla dolduruyorsun
우린 사람, 사람, 사람
Biz insanız, insan, insan
저 무수히 많은 직선들 속
O sayısız düz çizgilerimizle (ㅁ)
내 사랑, 사랑, 사랑
Benim aşkım, aşkım, aşkım
그 위에 살짝 앉음 하트가 돼
Onların üstüne hafifçe dokunup bir kalp oluşturuyor (ㅇ)
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
(If it's love, I will love you)
(Eğer bu aşksa, seni seveceğim)
만약 내가 간다면 어떨까
Gitseydim ne olurdu
내가 간다면 슬플까 넌
Üzülür müydün gitsem
만약 내가 아니면 난 뭘까
Eğer ben olmasaydım, kim olurdu
결국 너도 날 떠날까
Sen de bırakacak mısın beni
스치는 바람, 바람, 바람
Ani rüzgar, rüzgar, rüzgar
(만 아니길 바랄 뿐)
(Umarım sadece rüzgar değildir)
흘러갈 사람, 사람, 사람
Geçip giden bir adam, adam, adam
(만 아니길 바랄 뿐)
(Umarım sadece rüzgar değildir)
기분은 파랑, 파랑, 파랑
Üzgün hissediyorum
(머릿속은 온통 blue)
Kafamın her köşesi üzgün
널 얼마나 마나 마나
Ne kadar, ne kadar, ne kadar
얼마나 마나 마나
Ne kadar, ne kadar
넌 나의 사람, 사람, 사람
Sen benim insanımsın, insan, insan
넌 나의 바람, 바람, 바람
Sen benim rüzgarımsın, rüzgar, rüzgar
넌 나의 자랑, 자랑, 자랑
Sen benim gururumsun, gurur, gurur
넌 나의 사랑 (나의 사랑)
Sen benim aşkımsın ( aşkım)
단 한 사랑 (단 한 사랑)
Sen benim aşkımsın (tek aşkım)
넌 나의 사람, 사람, 사람
Sen benim insanımsın, insan, insan
넌 나의 바람, 바람, 바람
Sen benim rüzgarımsın, rüzgar, rüzgar
넌 나의 자랑, 자랑, 자랑
Sen benim gururumsun, gurur, gurur
넌 나의 사랑 (나의 사랑)
Sen benim aşkımsın ( aşkım)
단 한 사랑 (단 한 사랑)
Sen benim aşkımsın (tek aşkım)
나를 사랑, 사랑, 사랑
Beni aşkla, aşk, aşk
으로 만들어 만들어
Aşkla dolduruyorsun
우린 사람, 사람, 사람
Biz insanız, insan, insan
저 무수히 많은 직선들 속
O sayısız düz çizgilerimizle (ㅁ)
내 사랑, 사랑, 사랑
Benim aşkım, aşkım, aşkım
그 위에 살짝 앉음 하트가 돼
Onların üstüne hafifçe dokunup bir kalp oluşturuyor (ㅇ)
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
I live so I love
Yaşadığım için seviyorum
(Live & love, live & love)
(Yaşa ve sev, yaşa ve sev)
(If it's love, I will love you)
(Eğer bu aşksa, seni seveceğim)
만약 내가 간다면 어떨까
Gitseydim ne olurdu
내가 간다면 슬플까 넌
Üzülür müydün gitsem
만약 내가 아니면 난 뭘까
Eğer ben olmasaydım, kim olurdu
결국 너도 날 떠날까
Sen de bırakacak mısın beni
스치는 바람, 바람, 바람
Ani rüzgar, rüzgar, rüzgar
(만 아니길 바랄 뿐)
(Umarım sadece rüzgar değildir)
흘러갈 사람, 사람, 사람
Geçip giden bir adam, adam, adam
(만 아니길 바랄 뿐)
(Umarım sadece rüzgar değildir)
기분은 파랑, 파랑, 파랑
Üzgün hissediyorum
(머릿속은 온통 blue)
Kafamın her köşesi üzgün
널 얼마나 마나 마나
Ne kadar, ne kadar, ne kadar
얼마나 마나 마나
Ne kadar, ne kadar
넌 나의 사람, 사람, 사람
Sen benim insanımsın, insan, insan
넌 나의 바람, 바람, 바람
Sen benim rüzgarımsın, rüzgar, rüzgar
넌 나의 자랑, 자랑, 자랑
Sen benim gururumsun, gurur, gurur
넌 나의 사랑 (나의 사랑)
Sen benim aşkımsın ( aşkım)
단 한 사랑 (단 한 사랑)
Sen benim aşkımsın (tek aşkım)
넌 나의 사람, 사람, 사람
Sen benim insanımsın, insan, insan
넌 나의 바람, 바람, 바람
Sen benim rüzgarımsın, rüzgar, rüzgar
넌 나의 자랑, 자랑, 자랑
Sen benim gururumsun, gurur, gurur
넌 나의 사랑 (나의 사랑)
Sen benim aşkımsın ( aşkım)
단 한 사랑 (단 한 사랑)
Sen benim aşkımsın (tek aşkım)
