Lil Wayne - Can't Be Broken Türkçe Çevirisi

You cannot break down what can't be broken
Neyin kırılamayacağını bilemezsin
Out of all the wrinkles, I was chosen
Tüm kırışıklıklardan, ben seçildim
When all of the lights, they get low
Tüm ışıklar söndüğünde
And all of the curtains they close
Ve bütün perdeler kapanıyor
You cannot break down what can't be broken
Neyin kırılamayacağını bilemezsin
They can do all they can do but they can't break unbreakable
Yapabildikleri her şeyi yapabilirler ama kırılamazlar.
They scared to face the truth because they hate the view
Gerçeği görmekten korktular çünkü manzaradan nefret ediyorlar
They taste the juice, I hope it make 'em puke, I'm breakin' loose
Meyve suyunu tadıyorlar, umarım pıhtılaşır, kaybederim.
Should I throw up the deuce or should I waive the deuce
Damağı fırlatmalı mıyım yoksa
In 1982, my momma take me to a space shuttle
1982'de annem beni bir mekik mekiğine götürdü
Say now I'm raising you and ain't no baby food
Derim ki seni yetiştiriyorum ve bebek maması yok
Unless you go and take the neighbors' food
Gidip komşularının yemeğini almadıkça
And be afraid of who, I made the loot
Ve kimden korkuyorum, yağma yaptım
When money went from army green to navy blue
Para yeşilden lacivert maviye çıktığında
I said salute, bulletproof, I gave 'em proof
Selam söyle, kurşun geçmez, emir verdim
Sometimes feel like my head a screw
Bazen başıma vida çakılıyor gibi hissediyorum
Twisted like tornados too
Tornado gibi bükülmüş
Man, I'ma need some crazy glue
Dostum, biraz çılgın yatıştırıcıya ihtiyacım var
Her walls is what I'm breaking through
Duvarlarını kırıyorum
Her nails, she gone break a few
Tırnaklarını kırıyorum
You can never break me down and I can't hit the brakes for you
Beni asla kırmayacaksın ve senin için frene basamıyorum.
You cannot break down what can't be broken
Neyin kırılamayacağını bilemezsin
Out of all the wrinkles, I was chosen (yeah)
Tüm kırışıklıklardan, ben seçildim
When all of the lights, they get low (low)
Tüm ışıklar söndüğünde
And all of the curtains they close (they close)
Ve bütün perdeler kapanıyor (kapanıyor)
You cannot break down (you can't) what can't be broken
Neyin kırılamayacağını bilemezsin
G-code, G-code, we can't break the G-code
G kodu, G kodu, G kodunu kıramayız
We bros (can't be broken)
Biz kırılmayız
We bros, we bros, we can't break for these hoes, G-code
Biz çıldırırız, biz deliririz, biz kırılamayız, G kodu
(Can't be broken)
Kırılamayız
I ain't finna break or fix the brakes
kırılmam ya da frenleri tamir etmem
You hear me late, I'm laughing in your face
Beni duyuyorsun, yüzüne gülüyorum
Now, fix your face, I can't disintegrate, cause I facilitate a mil a day
Şimdi, yüzünü düzelt, parçalayamıyorum, çünkü günde bir mil yaklaşıyorum
For like a million days
Bir milyon gün gibi
At least the bills are paid, the children safe
En azından faturalar ödendi, çocuklar güvende
Want to get a way? No, I'm here to stay
Bir yol almak ister misin? Hayır, kalıyorum buradayım
I'm really great, but don't discriminate
Gerçekten harikayım ama ayrımcılık yapmayın
Cause I done seen a mirror break behind a pretty face
Çünkü güzel bir yüzün arkasında ayna kırığı gördüm
You stickin' out your chest, your titties fake
Silikon takıyorsun, memeleriniz sahte
Don't make me pick your fate
Senin kaderini seçmeme izin verme
I'm pickin' out a mate, she get replaced
Bir dost seçiyorum, değiştirilecek
The heart was built to break
Kalp kırmak için inşa edildi
I'm smoking icky and watching Ricky Lake
Ben sigara içiyorum ve Ricky Lake'i izliyorum
I got a lawyer that turn any case into a pillow case
Yastık kılıfına dava açan bir avukatım var.
My killers straight, let's do some Q & A
Katillerim düz, biraz Q & A yapalım
You saw the news today
Haberleri bugün gördün
Got news to break and rules to break
Kırmak için haber var ve kırmak için kurallar
It hurt to say, they want to get Lil Tune to break
Kırmak için Lil Tune almak istiyorlar.
It's worth the wait, commercial break
Beklemeye değer, ticari mola
You cannot break down what can't be broken (G-code)
Neyin kırılamayacağını bilemezsin
Out of all the wrinkles, I was chosen
Tüm kırışıklıklardan, ben seçildim
When all of the lights, they get low
Tüm ışıklar söndüğünde
And all of the curtains they close
Ve bütün perdeler kapanıyor
You cannot break down what can't be broken (Uhh)
Neyin kırılamayacağını bilemezsin
G-code, G-code, we can't break the G-code
G kodu, G kodu, G kodunu kıramayız
We bros (can't be broken)
Biz kırılmayız
We bros, we bros, we can't break for these hoes, G-code
Biz çıldırırız, biz deliririz, biz kırılamayız, G kodu
hayatımda gördüğüm en kötü çeviri
YanıtlaSil